Arama Yap
Red Pill (Kırmızı Hap) Felsefesi Bölüm 1: Oneitis
Öncelikle red pill felsefesinin ne olduğunu anlatmakla başlayalım. Red pill kadın ve erkek doğasını açıklamaya çalışan ve böylece daha sağlıklı ilişkiler ve evlilikler nasıl kurulur bize bunu anlatmaya çalışan bir felsefe. Bu felsefeyi derli toplu hale getirip dünyaya sunan ve halen hayatta olan kişi Amerikalı Rollo Tomassi'dir. Richard Cooper ise kırmızı hap felsefesinin en önemli diğer temsilcisidir.
Peki nedir oneitis?
Oneitis bir insanın karşı cinse saplantı derecesinde bağlanmasıdır. Günümüzde buna “aşk” deniliyor. O insanın sizin ruh eşiniz, hayatınızın kadını vs. şeklinde düşünmenizdir. Allah onu sizin için yaratmıştır ve onu bulmanız için kaderinizi çizmiştir. Genellikle erkeklerde görülür. Kadınlarda çok nadir olsa da görülür. Erkeği felç eden zihinsel bir süreçtir. Ne kadar süreceği ise kişiden kişiye değişir.
Oneitis ile ilgili en mantıksız kısım kişinin sadece yakın çevresindeki kadına karşı gerçekleşmesidir. Bu aslında seçeneksizlikten gelir. Erkek yaşadığı çok dar alanda gördüğü bir kıza ruh ikizim hayatımın kadını demeye başlar. Oysaki erkeğin buna karar verebilmesi için tüm dünyada çok daha fazla kadını görmesi gerekirdi. Örneğin her gün aynı liseye giden erkek sadece oradaki kızları görecek ve bu ruh ikizim saçmalığına inanmaya başlayacaktır. Dizilerde çekim süresi uzun olduğundan oradaki insanların sürekli birbirine aşık (oneitis) olması da bundandır. Çünkü sürekli ve sadece birbirlerini görüyorlar
Peki benim de pek şahit olmadığım ancak nadiren de olsa görülen kadınların oneitis’i neden sık görülmez? Çünkü kadın hipergamik bir canlıdır. Hipergamik olması şu anlama gelir: kadın daima çevresindeki daha iyi, daha üst erkeği bulmaya çalışır. Bu yüzden kadınların çok büyük bir çoğunluğu ruh eşi saçmalığına inanmazlar. Hep daha iyi bir erkeği beklerler. Ayrıca ergenlik döneminden itibaren sürekli erkeklerin ilgisi ve tekliflerine maruz kaldıkları için onlar tek bir erkeğe takılı kalmamaya alışkındırlar. Bu yüzden kadınlar oneitis geliştirmez. Bazı kadınlara baktığımızda biriyle çıkmasına rağmen hala çok açık giyinmeye, instagram vb. sosyal medyada kendini sergilemeye, erkek arkadaşlarını çevresinde tutmaya devam ettiklerini görüyoruz. Bunun sebebi açıktır: daha iyi bir erkek bulabilir miyim hipergamik dürtüsü. Elbette bu kadının doğasında var. Ancak günümüzdeki bu yozlaşma hipergami ile bağdaştırılamaz. Kadınların bazı temel dürtülerini kontrol altında tutmayı bıraktıklarını görüyoruz. Erkekler çok fazla kadınla birlikte olmayı isteyen poligamik bir canlıyken bir kadına değer verdiğinde bu dürtüsünü kontrol eder. Elbette etmeyen erkekler var ki onlardan bahsetmiyorum. Ancak kadınlar toplumda güçlendikçe hipergami yozlaşması yaşamaya başladılar ve sürekli ben daha iyi bir erkekle olabilirim mantığıyla farklı farklı erkekleri deneyimliyorlar. Temel dürtülerini kontrol etmeyi bırakmış gibi görünüyorlar ki bunun sonucu olarak kadın mutsuzluğa sürükleniyor. Çünkü çok fazla erkeği deneyimlemek kadının ileride evlilikte bağlanma sorunlarını çıkaracaktır. Çünkü etrafında onlarca belki yüzlerce erkeğin ilgisine alışmış bir kadın bir anda tek bir adamın ilgisiyle doyamayacaktır ve bağlanma sorunu yaşayacaktır. Bu kadını mutsuz edecek bir durum. Kadınlar da erkekler gibi poligamik (çok eşlilik) canlılara dönüşmek istiyor gibi duruyor. Ancak bu kadın doğasına aykırı ve kadını yoran bir durum. Kadın her yeni ilişkiyi deneyimlediğinde ruhundan bir parçayı o ilişkide bırakır. Enerjisi azalır, yıpranır. Masumiyetini, feminen (dişil) enerjisini kaybetmeye başlar. Çoğu kadın bu zararın farkında bile değil. Tabii ki hipergamisini kontrol eden ve ilişkisini koruyan kadınlar da var. Benim yukarda bahsettiğim bu kadınlar değil.
Oneitis ile ilgili en ilginç şey ise erkeğin kadına bu şekilde duygusal bir körlükle yaklaştığında kadını kendisinden itiyor olmasıdır. Aslında kadın erkeğin kendisine oneitis geliştirmesini istemez. Nedeni ise sizi şaşırtabilir. Bir erkek oneitis’a tutulduğunda kadına karşı duygusal ve kırılgan yaklaşıyor. Bu da erkeği güçsüzleştiren ve feminenleştiren bir durum ki kadın güçsüz erkek istemez. Erkeğinin her zaman dağ gibi olmasını, en zor durumda bile soğukkanlı ve rasyonel kararlar almasını ister. Bir diğer nedeni de kadın erkeğin bu şekilde saplantılı bağlandığını gördükçe erkeğin değerini gözünde azaltmaktadır. Çünkü kadın her daim başka kadınlar tarafından arzulanan ve erkeğe bir hata yaptığı zaman erkeğin onu bırakabilecek kadar güçlü olmasını ister. Elbette bunlar kadının bilinçaltında yatan ve onun doğasının istediği şeyler. Kadın bunun farkında değildir. Kadın kaliteli erkeğini kaybetmekten biraz dahi olsa korkmalıdır. Eğer erkek oneitis geliştirirse kadın ne yaparsa yapsın erkek orada kalacaktır. Bu da kadının o erkeğe saygısını kaybetmesine yol açacaktır ve şu unutulmamalıdır ki kadın saygı duymadığı bir erkeği arzulamaz, sevmez ancak katlanır. Kırmızı hapı almış erkekler şunu bilir: kadın aldatma potansiyeli olan ama buna rağmen aldatmayan erkeği arzular. Bence buradaki temel dürtü kadına başarma hissini vermesidir. Kadın diğer kadınlara döner ve içinden "kaliteli olan bu erkeği siz de arzuluyorsunuz ama o beni seçti görüyor musunuz" der. Bu kadının başka kadınlara karşı zaferi gibidir. Çünkü kendini değerli hisseder.
Tüm bunlardan şu sonuca varabiliriz: kadın, maskülen (eril) enerjiye sahip bir erkeği çekici bulur ve onu arzular. Oneitis olduğu için veya güçsüz bir zihni olduğu için ona sınırlar çizemeyen, ne yanlış yaparsa yapsın ona ses çıkaramayan, duygusal kontrolü olmayan eril enerjisini kaybedip feminenleşen bir erkeği ya bırakır, ya aldatır ya da başka çıkarları için kullanır. Hangi sebeple olursa olsun fark etmez o erkeği arzulamaz. Biliyorum Hollywood sineması, Yeşilçam veya kitapların çoğu, öğrendiğiniz eğitim bunun tersini söylüyor ama bunların tamamı erkek ve kadın doğasını unutturmaya çalışan, bu dengeyi bozup kadın ve erkeği mutsuzlaştırmak için yapılan sistematik yanlışlardır. Bilinçli mi yapılıyor yoksa bilinçsiz mi emin değilim. Bunca zamandır öğrendiğimiz şeyler yanlış mıydı diyeceksiniz. Üzgünüm ama evet yanlıştı. Erkeğin mutlu bir ilişki kurmak için maskülen olmaya kadının mutlu bir ilişkiye sahip olması için feminen olmaya ihtiyacı vardır. Bugün çevremize baktığımızda erkeklerin duygusal ve kırılgan olduğunu yani feminenleştiğini (dişilleşme) görürken maskülenliğin (erilliğin) boşalan koltuğuna kadınların oturduğunu, kadınların erkeksi tavırlar sergilediğini görüyoruz. Tabi sonuç ortada. Mutsuz bireyler ve evlilikler, boşanmada artışlar vs. Çoğu insan fark etmese dahi kadınların maço denen erkeklere çekilmelerinin sebebi de budur. Erkekler adam bile denemeyecek bu erkeklere kadınların niçin çekildiğini anlamamaları red pill felsefesini bilmemelerinden kaynaklanır. Kadın maskülen enerjiyi arar. Toplum da erkek maskülenliğini bitirmeye çalıştığından geriye bu tür serseriler kaldı. Kadınların maskülen enerjiyi bulabilecekleri erkek sayısı çok azaldı. Erkeklerin maskülenliğini yeniden arttırırsak kadınların bu serserileri eleyeceğinden eminim. Çünkü hem kaliteli hem gerçek eril enerjiye sahip erkeğe çekilecektir.
Sonuç olarak erkek oneitis geliştirmemek için maskülenliğini arttırmalı hayatına, hedeflerine odaklanmalıdır. Böylece sevdiği kadın onu takip edecek ve hayatının bir parçası olacaktır. Aksi halde kadın sadece kadına odaklı bir erkeğe saygısını yitirecek ve ondan soğuyacaktır. Bir kadın bir erkeği reddederse erkek derhal buna saygı gösterip başka bir kadına yönelmelidir. Bir kadına saplanıp kalmak sağlıklı bir karar değildir. Dünyada 4 milyara yakın kadın var ve bir erkek içlerinden sadece biri benim için yaratılmış saçmalığına inanmayı bırakmalıdır. Önemli olan uyumdur. Erkek kadınla birlikte ilişkiyi sıfırdan inşa eder. İlişki için çabalar emek verirsin. Belki 10 milyon kadın seninle uyumludur. Bu da demek oluyor ki o 10 milyon kadından hangisini bulursan onunla harika bir ilişki ve evlilik kurabilirsin. Yani senin 10 milyon ruh eşin var 1 tane değil. İnsanlarda gördüğüm en mantıksız düşüncelerden biri mükemmel bir ruh ikizi olduğu fikridir. Beni seven böyle sevsin saçmalığı da buradan gelir. Çünkü o kişi onun ruh eşidir ve hazır paket olarak yaratılmış olup o nasıl olursa olsun onu sevecektir. Hâlbuki ilişkiyi iki insan sıfırdan inşa eder. Erkek karşı taraf için kendine çeki düzen verirken kadın da erkek için kendine çeki düzen verir. Yani o ilişki binasını birlikte yükseltirler. Kimse kimseyi olduğu gibi kabul etmez. İlk başta ediyormuş gibi gözükse de daha sonra göze batar. Bu tür bir ilişki bitmeye mahkumdur. Her insanın farklı olduğunu uyumlu bir ilişkiyi birlikte kurduğumuzu bilmeli mükemmel kişileri aramaktan vazgeçmelisiniz. İhtiyacınız olan; size sahip olduğu için şanslı olduğunu düşünen biridir
- Kur'an'a Göre Abdest Nasıl Alınır, Hangi Hallerde Bozulur?
- Salat-ı Tefriciye Nedir ? İslam’da Bir Karşılığı Var Mıdır?
- Kur’an’da Ramazan Bayramı Geçiyor Mu?
- Dinozorlar Niçin Kuran’da Geçmez? Kur’an İnsan Ürünü Mü?
- Aişe Validemiz Hz. Muhammed İle Kaç Yaşında Evlendi?
- Kur’an Kadınları Dövmeyi Emrediyor Mu? Nisa 34’ü Anlamak (Bölüm-2)
- Hz. İsa’nın Annesi Meryem Nasıl Hamile Kaldı?
- Hz. Muhammed Evlatlığının (Zeyd) Eşiyle Evlendi Mi?
- İslam Dininde 3 Defa Boş Ol Denildiğinde Boşanma Gerçekleşir Mi ? İslam'da Gerçek Boşanma Süreci
- Hz.Muhammed ve Sevr Mağrasındaki Yılan Hikayesi Doğru mu ?
- Ettahiyatü Şirk Midir? Peygamberimiz Namazda Ettahiyatü Duasını Okudu Mu?
- Kur'an'da Namaz Nasıldır? Namaz Hadisler Olmadan Kılınabilir Mi?