Arama Yap

  Musa Peygamber Kayaya Vurduğunda Su Fışkırdı Mı?

İddiaya göre Musa peygamber bir kayaya asası ile vurur ve o kayadan 12 kaynak fışkırır. Yani büyük bir mucize gerçekleşir. İddia sahipleri buna delil olarak Bakara suresi 60’ıncı ayeti sunarlar. Ayeti verip mutlak olarak bu anlam mı çıkar bunu ele alacağım.
 

Musa kavmini suvarmak istediği zaman da dedik ki: Değneğini kayaya vur! Bunun ardından ondan on iki kaynak fışkırmıştı. Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti. Haydi, Allah'ın rızkından yiyin, için; fakat yeryüzünün fesadıyla sonuçlanacak düzenbazlıklara tevessül etmeyin. (HAYAT KİTABI KURAN MEALİ BAKARA 60)

Eğer ayeti denildiği gibi Musa’nın bir taştan yoktan su fışkırtması olarak alacaksak niçin ayetin devamında “Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti” ifadesi geliyor. Bu bir anlatım bozukluğuna ya da anlam bozukluğuna sebep olmuyor mu? Ayet bir su çıkarma mucizesi anlamına geliyorsa ayetin devamı şu şekilde gelmesi beklenirdi: “Bu sayede herkes suya kavuştu” Bu ayetin yanlış anlaşıldığına delildir.

Ben bu ayeti nasıl anladığımı sizinle paylaşayım. Öncelikle ben kayadan su fışkırtma gibi bir mucize olduğuna inanmıyorum. Çünkü bugün temiz su kaynaklarına ulaşamayan ve perişan halde bulunan birçok Afrikalı var. Hatta temiz su bulamadıkları için ölen binlerce Afrikalı kardeşlerimiz var. Allah böyle bir ayrıcalığı İsrailoğullarına yapmış olsaydı bugün Afrika halkına da yapardı. Allah adildir. Musa’nın su bulamayan İsrailoğulları için asası ile su fışkırtması Allah’ı –haşa- adaletsiz yapar. Çünkü bugün su sıkıntısı çeken insanlar da Allah’ın bu yardımına muhtaçtır. O zaman ayeti nasıl anlamalıyız?

Ben bu ayetten su için İsrailoğullarının kavga ettiği sonucunu çıkarıyorum. İsrailoğulları Mısır’dan kurtulduktan sonra ya gittikleri yerde su sıkıntısı yaşadılar ya da bencilce tavırları yüzünden bir su problemi yaşadılar. Bu yüzden muhtemelen kavga ettiler. Allah ise Musa’nın olaya el atmasını istedi. Türkçedeki “elini artık masaya vur” deriz olaya ağırlığını bırak anlamında. “Değneğini kayaya vur” ifadesinin bu anlamı taşıyabileceğini düşünüyorum. Musa kavgaya el attı ve İsrailoğullarının 12 boyu arasında suyu paylaştırdı. Bu yüzden ayette “Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti” ifadesi geliyor.

“Değneğini kayaya vur/ittir/uzaklaştır” ifadesi başka bir gerçeği de anlatıyor olabilir. Bir ihtimal de İsrailoğullarının 12 boyu su için kavga etti ve su kaynağını bir taş ile tıkadılar. Anlaşamadıkları için kimse içmesin diye suyu tıkadılar. Allah da Musa’ya git “asanla taşa vur” veya diğer anlamıyla “asanla taşı uzaklaştır/böl/aç” diyerek su kaynağını açmasını istedi. Böylece “Bunun ardından ondan on iki kaynak fışkırmıştı” ifadesi de anlam kazanıyor. Burada zımnen Musa bu 12 boyun anlaşmazlığını gidererek onlara suyu paylaştırması 12 kaynağın fışkırması olarak ifade ediliyor. Adil olsalar kaynak 12 boy için yeterli sonucunu çıkarıyorum.  “Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti” ifadesi ise Musa’nın kavgayı çözüme ulaştırması ve su kaynağını 12’ye ayırarak ve her boya nereden içeceğini göstermesi ile sonuçlanan bir durum aktarılıyor.

Bu iddiamı ayetin devamı da destekler niteliktedir: “Haydi, Allah'ın rızkından yiyin, için; fakat yeryüzünün fesadıyla sonuçlanacak düzenbazlıklara tevessül etmeyin” Allah burada sanki şu eleştiriyi yapıyor: “O su sizin babanızın malı değil kavga ediyorsunuz. O su Allah’ın malı.” Bunu “Allah’ın rızkından yiyin, için” ifadesinden anlıyorum. Çünkü ayette “Allah’ın” ifadesine vurgu yapılıyor.

Yeryüzünde fesat çıkarmayın uyarısı ile bitmesi bu kavmin su için kavga ettiği tezini güçlendiriyor. Eğer aniden var olmayan bir su taştan çıkarıldıysa Allah niçin fesat çıkarmayın (bozgunculuk) uyarısında bulunuyor. Adamlar su istiyor Musa ise mucize ile su çıkarıyorsa bu uyarı niçin yapılıyor? Bir şeyi bozmak için ilk önce var olması gerekir. Bu da benim iddiama delildir. Su vardı. Su için kavga edip suyun önünü taşla vs. kapatıp kimseye içirtmedikleri için bozgunculuk yapmakla suçlandılar. Ben bu ayette mucize olabilecek bir durum görmüyorum. Bugün köylerimizde bile su paylaşım sorunu yüzünden kavgalar çıkmaktadır. Eğer olaya böyle yaklaşırsak ayeti günümüze taşıyabiliriz ve ayetin bize verdiği bir ders olur. Aksi halde bugün hiçbir devlette Musa yok ki asasını taşa vurup su çıkarsın. Yani ayetin bugüne bir mesajı olmazdı. Bu ayet geçmişin masalı olarak kalırdı.

Ayetten anladığım soyut ve somut mesajları sizinle paylaşmak istedim. Çünkü bu ayet sürekli olağanüstü (mucize) bir olayı anlatan ayet olarak açıklanmaya çalışılıyor. Bunun sebebi ise Musa’nın bir peygamber olması. Bir insan peygamber olunca inanılmaz doğaüstü tavırlar sergilemesi gerektiğine inanmış Müslümanlar. Bu yüzden ayeti de mucizeye yormaya çalışıyorlar. Hâlbuki Allah Musa’ya taşı ittir/uzaklaştır/böl/aç da diyor olabilir. Ayette geçen “idrib” kelimesini sadece "vur" olarak çeviremeyiz. Bu kavram darabe kökünden türer ve "vurmak, dövmek, uzaklaşmak, uzaklaştırmak, terk etmek, bırakmak, atmak, çarpmak, açmak, ateş etmek, ayırmak, bölmek" anlamlarına da gelmektedir. Yani “Değneğini kayaya vur” anlamını niçin seçelim? Değneğinle Kayayı aç, kayayı uzaklaştır, kayayı at, kayaya çarp, kayayı ayır, kayayı böl anlamlarını niçin tercih etmeyelim? Bu anlamları seçersek işin mucize yönü kaybolur diye mi korkuluyor?

Yunanlı filozofların dediği gibi bir problem çok karmaşıksa muhtemelen cevap en basit olanıdır. Ayet Musa’ya "kayadan aniden su var et" değil de belki düz mantık "hiçbir mecaz olmadan" suyun önünden taşı atması/parçalaması/bölmesi isteniyor da olabilir. Taşın bir su kaynağını tıkamadığını nereden biliyoruz? Sanki taşı ileri ittiğinde arkasından var olmayan bir suyun aniden fışkırıyormuş gibi anlatılmasına delil nedir? Suyun taşın içinden imkânsız bir şekilde aniden var olduğu inancına hiçbir delil yoktur. Müslümanlar bu şekilde inanmayı tercih ediyor çünkü Müslüman âlimler bin yıldır böyle bir masal anlatıyorlar. İleride bu konuda daha kaliteli bir yorum okursam yazımı gelip güncelleyeceğim.
 


yukarı çık butonu