Arama Yap
Akıl Tahtına Oturamayan Kral; Olgunluk
İnsanlar sloganla güdülmez. Düşünceye hürriyet, sonsuz hürriyet kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız. Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiyenin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek işte, en doğru yol. (CEMİL MERİÇ)
Meriçin cümlesine eklenecek her kelime o güzel tarifini tahrif etmekten öteye geçmeyecektir. Lakin birkaç kelime de olsa meriçin cümlesini açmak istiyorum. Toplum olarak öğrendiğimiz basmakalıp düşüncelerin ötesine geçmek mümkün olmadı. Saygımız olmadı başka fikirlere. Düşman olduk yenilere. Nitekim insanoğlunun varoluşuyla aynı tarihe sahiptir bu özelliklerimiz. Atalarımızdan, çevremizden gördüğümüz fikirler mutlak hakikat oldu hepimiz için. Çoğunluk bir düşüncenin arkasından gittiğinde o düşüncenin mahiyetini sorgulamadık. Sorgulamadık çünkü çoğunluk yanılamazdı. Birkaç kişinin marjinal (aykırı, farklı) fikirleri mi doğru olacaktı ? Farklı fikirleri tartışmak bile bir lüks bu ülkede. Duymaya bile tahammülümüz yokken. Tahammülümüzün olmamasının gizli birkaç sebebi var. Ya o fikirlerden etkilenirsek ? Ya bizim kendi kabülümüz olmayan, araştırıp irdelenmemiş, temeli olmayan fikir dünyamızı sarsarsa? Bize yeni sorumluluklar getirirse ? Tüm bunlar olacağına hiç duymamak daha iyi bir karar değil mi fikir tembeli bizlere. Düşünmek zahmetli iştir. Araştırmak, en hakiki bilgilere ulaşma çabası aydınlık yolun karşımıza çıkan dikenleridir. Hal böyle iken çevremizden hazır olarak aldığımız fikirlerin üzerine konmak, daha doğrusu emeksiz fikirler insanların işine gelmez mi ? Oysa fikir işçisi olsak ve fethetmediğimiz hiç bir bilgiyi doğru kabul etmesek, sürekli yeni fikirleri dinleyip kendi düşüncelerimizle kıyaslasak ve daha güzelini alsak. Kendi fikirlerimizde de sağlam olmayan kırıntılar olacağını kabullenip kendi çürüklerimizde ısrar etmesek. Bilgileri, araştırmaları, sorgulamaları, tecrübeleri el emeğimizle kazansak nasıl olur. Helal kazancın tadını başka ne verir ki?
Cemil Meriç düşünmemekte ısrar, düşüneni inkar sloganını hayat felsefi yapanlara karşı bir çözüm öneriyor. Okumak. Ne önerdiğini kendi kaleminden göstereyim sizlere.
"Kitap zekayı kibarlaştırır. Hassasiyetimizle düşüncemizi ancak kendi içimizde, zihni hayatımızın derinliklerinde geliştirebiliriz. Ama zekanın tavırlarını efendileştirmek için okumak zorundayız."
- Kur'an'a Göre Abdest Nasıl Alınır, Hangi Hallerde Bozulur?
- Salat-ı Tefriciye Nedir ? İslam’da Bir Karşılığı Var Mıdır?
- Kur’an’da Ramazan Bayramı Geçiyor Mu?
- Dinozorlar Niçin Kuran’da Geçmez? Kur’an İnsan Ürünü Mü?
- Aişe Validemiz Hz. Muhammed İle Kaç Yaşında Evlendi?
- Kur’an Kadınları Dövmeyi Emrediyor Mu? Nisa 34’ü Anlamak (Bölüm-2)
- Hz. İsa’nın Annesi Meryem Nasıl Hamile Kaldı?
- Hz. Muhammed Evlatlığının (Zeyd) Eşiyle Evlendi Mi?
- İslam Dininde 3 Defa Boş Ol Denildiğinde Boşanma Gerçekleşir Mi ? İslam'da Gerçek Boşanma Süreci
- Hz.Muhammed ve Sevr Mağrasındaki Yılan Hikayesi Doğru mu ?
- Ettahiyatü Şirk Midir? Peygamberimiz Namazda Ettahiyatü Duasını Okudu Mu?
- Kur'an'da Namaz Nasıldır? Namaz Hadisler Olmadan Kılınabilir Mi?