Arama Yap
Kur'an'ın miras meselesine cinsiyetçi bir bakışı yoktur. Kur'an hiçbir ayetinde cinsiyetçi bir yaklaşıma ve paylaşıma yer vermez. Miras taksiminde erkeğe kadının iki katı verilmesinin tavsiye edildiği bir ayet gerçekten de vardır. Ancak ayetin kendisi değil de ayete yapılan yorumlar "Kur'an cinsiyetçi ve erkekçi taksim yapıyor" algısına kapı araladı.
Fil suresi uzun yıllardır kafamı karıştıran bir sure olagelmiştir. Çünkü anlatılan bir fil olayı mevcuttur ve sırf bu olayla uyumlu olsun diye ayet algımızla oynandığının farkındaydım. Bizler dini masallarla büyüdüğümüz için çoğu zaman Kur’an ayetlerini açık bir zihinle okuyamıyoruz. Masallar açık olan bir şeyi görmemizi engelleyecek şekilde zihnimizi doldurmuş oldukları için. Öncelikle size fil vakasını özet olarak aktarayım sonra da Fil suresini anlamaya çalışalım
Rivayetler ile büyüyen herkes gibi ben de bu surenin Muhammed peygamberle alakalı olduğunu düşünüyordum. Öncelikle size rivayeti verip daha sonra bu sureyi doğru anlamaya çalışacağız. Peygamberin, vahiy gelince hemen ezberleyip okumak için acele ettiği, Cebrail okuyup bitirmeden okumaya çalıştığı ve bu yüzden kıyame suresinin 16,17 ve 18. ayetlerinin geldiği gelenek tarafından kabul edilmiştir. Ancak bunun böyle olmadığını görmemi sağlayan Harun Çelik’e teşekkürlerimi sunarak sureyi bağlamında inceleyelim
Kur’an hakkında yazı yazmayalı yaklaşık iki yıl oldu. Kur’an’daki bir deyimi anlamaya çabalarken yeniden buluşmuş olduk. Lafı uzatmadan Bakara 189’u inceleyelim.
Sana, ayın evrelerini soruyorlar. De ki: "O, insanlar ve hacc ibadeti için bir zaman ölçüsüdür." Evlere arkalarından girmeniz birr* değildir; birr, takvalı davranmaktır. Öyleyse evlere kapılarından girin. Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki kurtuluşa erebilesiniz. (BAKARA 189)
Oruç kavramı aslında Kur’an’da geçmez. Bu kavram tıpkı namaz kavramı gibi Farsçadan Türkçeye Selçuklular döneminde geçmiştir. Kur’an’da geçen ve bizim “oruç” diye çevirdiğimiz kavram “savm ve sıyâm”dır. Savm ve Sıyâm kelimelerinin ikisinin de oruç anlamını geldiğini düşünsek de Türkiye’de bu iki kavramın farklı anlamlar taşıdığı görüşünü savunanlar da mevcuttur. Hakkı Yılmaz buna örnek verilebilir.
Kur'an'ın miras meselesine cinsiyetçi bir bakışı yoktur. Kur'an hiçbir ayetinde cinsiyetçi bir yaklaşıma ve paylaşıma yer vermez. Miras taksiminde erkeğe kadının iki katı verilmesinin tavsiye edildiği bir ayet gerçekten de vardır. Ancak ayetin kendisi değil de ayete yapılan yorumlar "Kur'an cinsiyetçi ve erkekçi taksim yapıyor" algısına kapı araladı.
Fil suresi uzun yıllardır kafamı karıştıran bir sure olagelmiştir. Çünkü anlatılan bir fil olayı mevcuttur ve sırf bu olayla uyumlu olsun diye ayet algımızla oynandığının farkındaydım. Bizler dini masallarla büyüdüğümüz için çoğu zaman Kur’an ayetlerini açık bir zihinle okuyamıyoruz. Masallar açık olan bir şeyi görmemizi engelleyecek şekilde zihnimizi doldurmuş oldukları için. Öncelikle size fil vakasını özet olarak aktarayım sonra da Fil suresini anlamaya çalışalım
Rivayetler ile büyüyen herkes gibi ben de bu surenin Muhammed peygamberle alakalı olduğunu düşünüyordum. Öncelikle size rivayeti verip daha sonra bu sureyi doğru anlamaya çalışacağız. Peygamberin, vahiy gelince hemen ezberleyip okumak için acele ettiği, Cebrail okuyup bitirmeden okumaya çalıştığı ve bu yüzden kıyame suresinin 16,17 ve 18. ayetlerinin geldiği gelenek tarafından kabul edilmiştir. Ancak bunun böyle olmadığını görmemi sağlayan Harun Çelik’e teşekkürlerimi sunarak sureyi bağlamında inceleyelim
Kur’an hakkında yazı yazmayalı yaklaşık iki yıl oldu. Kur’an’daki bir deyimi anlamaya çabalarken yeniden buluşmuş olduk. Lafı uzatmadan Bakara 189’u inceleyelim.
Sana, ayın evrelerini soruyorlar. De ki: "O, insanlar ve hacc ibadeti için bir zaman ölçüsüdür." Evlere arkalarından girmeniz birr* değildir; birr, takvalı davranmaktır. Öyleyse evlere kapılarından girin. Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki kurtuluşa erebilesiniz. (BAKARA 189)
Oruç kavramı aslında Kur’an’da geçmez. Bu kavram tıpkı namaz kavramı gibi Farsçadan Türkçeye Selçuklular döneminde geçmiştir. Kur’an’da geçen ve bizim “oruç” diye çevirdiğimiz kavram “savm ve sıyâm”dır. Savm ve Sıyâm kelimelerinin ikisinin de oruç anlamını geldiğini düşünsek de Türkiye’de bu iki kavramın farklı anlamlar taşıdığı görüşünü savunanlar da mevcuttur. Hakkı Yılmaz buna örnek verilebilir.
- Salat-ı Tefriciye Nedir ? İslam’da Bir Karşılığı Var Mıdır?
- Kur'an'a Göre Abdest Nasıl Alınır, Hangi Hallerde Bozulur?
- Aişe Validemiz Hz. Muhammed İle Kaç Yaşında Evlendi?
- Hz. İsa’nın Annesi Meryem Nasıl Hamile Kaldı?
- Kur’an Kadınları Dövmeyi Emrediyor Mu? Nisa 34’ü Anlamak (Bölüm-2)
- Kur’an’da Ramazan Bayramı Geçiyor Mu?
- İslam Dininde 3 Defa Boş Ol Denildiğinde Boşanma Gerçekleşir Mi ? İslam'da Gerçek Boşanma Süreci
- Hz. Muhammed Evlatlığının (Zeyd) Eşiyle Evlendi Mi?
- Dinozorlar Niçin Kuran’da Geçmez? Kur’an İnsan Ürünü Mü?
- Hz.Muhammed ve Sevr Mağrasındaki Yılan Hikayesi Doğru mu ?
- Ettahiyatü Şirk Midir? Peygamberimiz Namazda Ettahiyatü Duasını Okudu Mu?
- İslam’da Seks Hakkında
